Kızgınım


Yazacak bir sürü güzel notum vardı aslında ama şuan bunu yazmak bana iyi gelecek.
O'na çok kızgınım, beni çoçuklarım ve onun arasında seçim yapmaya zorladığı için kızgınım. Çocukları mecbur değilsem bırakmak istemiyorum, bunun altında yatan sebep onlara düşkün olmam kadar bırakacak kişinin ailelerimiz olması da aslında. Çünkü kimseye borçlu hissetmeyi sevmiyorum. İnsanlara sık sık ricalarda bulunmayı sevmiyorum, benim yüzünden başkasının sıkıntı çekmesini istemiyorum, çoçuklar üzerindeki kontrolümü kaybetmeyi düzenlerinin kaçmasını sevmiyorum.
Ama seçimimi çoçuklardan yana kullanınca ona izin vermek zorundaymışım baskısından nefret ediyorum(tamam ben kendimi feda ederim sen hayatına devam et!).
Ya da ilişkisini ihmal eden "fazla anne" şeklinde yaftalanmak istemiyorum çünkü durum bu değil bence. Bu yılın zor bir sene olacağını bekliyordum ben ve yaşadığım mahrumiyetler(gece gezmeleri, dışarıda yemekler,haftasonu kaçamakları) bana zor gelmiyor sadece geçmesini bekliyorum. Bu süreçte yapabileceklerimi kaçırmamaya çalışıyorum(arkadaş toplantıları,spor,gündüz aktiviteleri)
O ise bir planla geliyor(çoçuksuz), ben istemeyince keyif kaçıran oluyorum ya da istemeye istemeye kabul etmek zorunda kalıyorum.İşte bu seçimi yapmak zorunda olduğum için kızgınım.
Geçici ama bence eglenceli olan bu dönemi o kendinden taviz vermeden geçirmeye çalıştığı için kızgınım. Çocuklara bakacak zamanı olsa da bunu tercih etmediği için oraya buraya kızımı taşımak zorunda olduğum için kızgınım.
Aslında olaylar O'nun bizim dışımızdaki tatsızlıkları eve taşımasıyla, benimse sağlık sebebiyle neşemi ritmimi bulamamış olmamla başladı sanırım. Sonra da birbirine gıcık olma durumları .Her gemiden geliş karşılıklı büyük beklentilerle başlıyor, hayal kırıklığı istemiyorsan beklentiye girme kuralı burada bozuluyor işte. Her ne yaparsak yapalım illa birisi çuvallıyor ve domino taşları devrilmeye başlıyor.
Bu durumda benim çıkış yolum o yokmuş gibi beklentisiz düzene dönüşüm. Durumu kabullenince içime dönüyorum, o daha çok yalnızlaşıyor derken birbirini tetikleyen boktan durumlar silsilesi başlamış oluyor. Sonra bi yerde tak der fırtına kopar ,duruluruz ve herşey eskisinden de iyi olur. Sonunu bildiğimiz şeyleri değiştirememek garip bir his. Kendimi tamamen koy veriyorum hayatın akışına, o zaman da huzuru buluyorum(bknz. tevekkül)

Oh be yazmak iyi geldi sanki. Amannn herşey olacağına varır:)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Lastikli Çarşaf Yapımı

İstanbul Gezmeleri-Eminönü

Kinky Curly - Zenci Kıvırcığı Saçlar